ah benim küçücük kuzum, geçen hafta cumartesi doktora gittik, hırıltısı var diye, grip atlatıyor dedi doktor bu nedenle burnu tıkalı ve boğazında da balgam varmış, doğduğundan beri böyle buna alıştık da :( sol kulağında da kızarıklık gördü doktor amca :( iltihap ilerlemeden yakalamışız çok şükür , antibiyotik, burun damlası ve balgam söktürücü olmak üzere bir torba ilaçla eve döndük..yaz biter bitmez ansızın kış geldi İstanbul'a..ah İstanbul hasta ediyor kışların :((
ilaçlar bitti, ama oğlum bi türlü düzelmedi, mızmızlığı hiç bitmedi, uykuları bir türlü eski düzenine girmedi yavrumun ateşi bir çıkıyor, bi iniyor..Bu akşam işten geldiğimde kafası, boynu ve güzel gerdanında döküntüler gördüm, bir kaç gün önce okuduğum kızamık belirtileri geldi hemen gözlerimin önüne, hemen açıp sırtına baktım..aman Allah'ım sırtı da dolu..telaş içinde doktorumuz Yunus bey'i aradım..anlattım, dinledi, tarif ettirdi..ateşi yok dedim, yarın sabah hemen getirin, kızamık değil, anlattığınıza göre 6.hastalık gibi görünüyor ama yarın bir görelim ve teşhisi koyalım dedi..
benim minicik kuzum 3 haftadır hastalıktan hastalığa koşuyor :( Allah beterinden saklasın, bi türlü iyileşemedi..
çok üzülüyorum ama korkmayın dedi doktorumuz inşallah iyidir ve inşallah hemencecik iyileşir kuzum ...
19 Ekim 2011 Çarşamba
17 Ekim 2011 Pazartesi
Yürüme arkadaşı ile ilk denememiz :))
bu video yaklaşık bir ay oldu çekileli.. yürüme arkadaşı ile ilk denememiz buu..
8 Ekim 2011 Cumartesi
yakaladım seniii, Sarman kediiiii :))
Selam dostlar , sonunda diş buğdayı resimlerini ekleme fırsatım oldu, ama ekteki resmi ayrıca yüklemeyi ve kendisine özel bir kayıt açmayı uygun buldum, çünkü benim küçücük kuzum, ekteki resimde görülen sarman kedinin kuyruğunu, evdeki oyuncak maymunun kuyruğu ile benzeştirdi ve yakaladığı gibi kediyi kuyruğundan çekiştirmeye başladı..heyecan ve korkudan o anı videoya çekemedi ama konu sahibi kediyi anılara kaydetmek istedim :))
28 Eylül 2011 Çarşamba
Merhaba günlük;)çok uzun zaman olmuş girmeyeli..hep bir meşguliyetim var,iş,ev ve sevimli oğlumum kendisi;) en büyük meşgalelerim tabii..neyse sevgili oğlum minik aşkım 24 eylül cumartesi günü babaanbemizin bahçesinde diş buğdayı partisi yaptık..yaklaşık 30 kişi geldi..çeşit çeşit mamalar yaptık,ben oğluma diş pastası ve diş şeklinde kurabiyeler yaptırdim,bahçeyi balonlarla süsledik..oğluşum meslek tepsisinden şırınga-diş fırçası-altın bilezik üçlüsünü aldı;)
işte resimleeeer :
işte resimleeeer :
5 Eylül 2011 Pazartesi
Şile'de piknik, Ömerli'de kahvaltı..İstanbul'un Güzel yanları..
bayramın ikinci günü Piknik yapmaya karar verdik ama , kendimiz pişirmekle, taşımakla, ve sonrasında yıkmakla uğraşmamak için, her şeyi hazır veren bir tesise gitmeye karar verdik..Kuzenin İremler ile birlikte yola çıktık amacımız ömerli tarafında bir tesiste konaklayıp yemek içmek..fekat bizimkiler önce Ömerli sapağını kaçırdılar, sonra şile yolu üzerindeki tesisleri pahalı- basık- ağaçsız-çok güneş alan v.b. gibi kategorize ederek hepsini ekarte ettiler ve yolun sonunda şileye vardık, kasaptan etimizi aldık ve orada Çamlık denilen mekanda mangalımızı, tesissin verdiği çoban salata ve sıcacık odun ekmeği eşliğinde götürdük..Çamlık çalışanları ellerinize sağlık..salata mükemmeldi..
oğlum da bu macerada hayatında ilk kez salıncağa bindi ve ben bu anı resimledim tabii :)
oğlum da bu macerada hayatında ilk kez salıncağa bindi ve ben bu anı resimledim tabii :)
bu hafta sonu da kafamıza esti Ömerli'ye kahvaltı yapmaya gittik..orada da oğlum yumurtasını peynirini yedi, biraz tereyağı ve çilek reçeli yedi..sonra da evimize geldiiiik :)
Hayatımızın ilk bayramı :)
merhabalar...oğlum hayatının ilk bayramını yaşadı..ona güzel güzel ciciler giydirdim, babaanne-anneanne ve dedelerin bayramını kutlamaya gittik..harçlıklarımızı annemiz elimizden aldı :)
işte benim minicik aşkım, blazer ceketi , kot pantalonu ve yıldız baskılı bodysi ile minik bir rock star :)
işte benim minicik aşkım, blazer ceketi , kot pantalonu ve yıldız baskılı bodysi ile minik bir rock star :)
Etiketler:
blazer,
body,
ilk bsyrsm,
kot pantolon,
rock star
28 Ağustos 2011 Pazar
Anne Mama Ver :)
oğlum, sevgili çiçeğim, minik kuzum, bugün itibariyle 9 ay 6 günlük oldu...her yeni haftada, hatta her yeni günde yeni bir şeyler çıkarıyor, bilinç denilen o derin sandığından, sanırım bu zamana kadar topladığı bilgileri önce istifliyor, sonra tasnifliyor ve zamanı geldiğinde-tabiri caizse kendini hazır hissettiğinde çıkarıyor ortaya kullanmaya :)
bu zamana kadar neler neler öğretmeye çalıştık ama kitap gibi benim yavrum maşallah, aldıklarını vakti gelmeden çıkarmıyor gün ışığına..şimdilerde yaramazlık hat safhada; tam bir haşere :) evin içinde..oradan oraya dönüyor, kucağımızda tırmanmak için bulunuyor, kabloları kemiriyor, terlikler, çoraplar, ayakkabılar, her şeyin tadına itinayla bakılıyor..Ama tam da bu aylarda olması gerektiği gibi HAYIR 'dan anlıyor benim kuzum..bir kabloya ya da laptopa doğru son hız yol alıyor, ama nasıl tatlı, bir önceki yazımda da anlattığım gibi, minik tırtılım, tırtıl gibi atom tırtıl :), tam yanına varıyor ben sesleniyorum AHMET BURAK HAYIR! dönüp bana bakıyor, laptopa bakıyor, bi daha elini atmaya çalışıyor ama gözleri gözlerime kilitli ( nasıl bir aşk Allah'ım ) , böyle böyle yapmaması gerekenleri de öğreniyor paşacık..Ama her fırsatta tekrar şansını deniyor o ayrı :)
Dün, Babişle evdeyiz, malum ramazan günü, çay yok, kahve yok :( film izliyoruz, ama oğluşla ne kadar izlenebilirse..bu arada oğlum anne sütüne saldırma halinde tabii, arada iki kere emdi ama asıl mama saati geldi..anlamadım ben filme dalmışımv[ tüüü senin anneliğine Sema :) ], ağlamaklı haller, mızırlamadalar, oyuncakları fırlatıp atmalar, sürekli babasıyla benim aramızda mızırdama halinde..ne isteniyo oğlum diye sesimi yükselttim en son, başladı gülmeye beni sakinleştirmek için :) sonra o muhteşem heceler döküldü kiraz dudaklarından minik kuzumun, MAM-MA..MAMMM-MA..MAMMMM-MA..
Seni seviyorum oğlum, seni çok seviyorum, git gide yorucu olmaya başlıyorsun, sırt ağtılarım hiç geçmez oldu müsebbibi sensin, ama iyi ki varsın, sana aşığım, seni seviyorum, seni seviyorum..canımın içi o güzel gülüşün senin o güzel çehrenden benim de bu zavallı hayatımdan hiç eksik olmasın inşallah..
bu zamana kadar neler neler öğretmeye çalıştık ama kitap gibi benim yavrum maşallah, aldıklarını vakti gelmeden çıkarmıyor gün ışığına..şimdilerde yaramazlık hat safhada; tam bir haşere :) evin içinde..oradan oraya dönüyor, kucağımızda tırmanmak için bulunuyor, kabloları kemiriyor, terlikler, çoraplar, ayakkabılar, her şeyin tadına itinayla bakılıyor..Ama tam da bu aylarda olması gerektiği gibi HAYIR 'dan anlıyor benim kuzum..bir kabloya ya da laptopa doğru son hız yol alıyor, ama nasıl tatlı, bir önceki yazımda da anlattığım gibi, minik tırtılım, tırtıl gibi atom tırtıl :), tam yanına varıyor ben sesleniyorum AHMET BURAK HAYIR! dönüp bana bakıyor, laptopa bakıyor, bi daha elini atmaya çalışıyor ama gözleri gözlerime kilitli ( nasıl bir aşk Allah'ım ) , böyle böyle yapmaması gerekenleri de öğreniyor paşacık..Ama her fırsatta tekrar şansını deniyor o ayrı :)
Dün, Babişle evdeyiz, malum ramazan günü, çay yok, kahve yok :( film izliyoruz, ama oğluşla ne kadar izlenebilirse..bu arada oğlum anne sütüne saldırma halinde tabii, arada iki kere emdi ama asıl mama saati geldi..anlamadım ben filme dalmışımv[ tüüü senin anneliğine Sema :) ], ağlamaklı haller, mızırlamadalar, oyuncakları fırlatıp atmalar, sürekli babasıyla benim aramızda mızırdama halinde..ne isteniyo oğlum diye sesimi yükselttim en son, başladı gülmeye beni sakinleştirmek için :) sonra o muhteşem heceler döküldü kiraz dudaklarından minik kuzumun, MAM-MA..MAMMM-MA..MAMMMM-MA..
Seni seviyorum oğlum, seni çok seviyorum, git gide yorucu olmaya başlıyorsun, sırt ağtılarım hiç geçmez oldu müsebbibi sensin, ama iyi ki varsın, sana aşığım, seni seviyorum, seni seviyorum..canımın içi o güzel gülüşün senin o güzel çehrenden benim de bu zavallı hayatımdan hiç eksik olmasın inşallah..
27 Ağustos 2011 Cumartesi
emekleme hikayeleri 2
benim minicik aşkım tıpkı bir tırtıl gibi emekliyor, ilk başlarda emeklemeyi o şekilde öğrendi, şimdi normal bebek emeklemesini yapabildiği halde, yorucu geliyor ona ve eski stiline dönüyor bir iki adım sonra :)
ayrıca benim küçük çiçeğim basit komutları anlayabiliyor ve uygulamaya geçirebiliyormuş, bunu da aşağıdaki videoyu çekerken tespit etmiş bulunuyorum :)
ayrıca benim küçük çiçeğim basit komutları anlayabiliyor ve uygulamaya geçirebiliyormuş, bunu da aşağıdaki videoyu çekerken tespit etmiş bulunuyorum :)
21 Ağustos 2011 Pazar
oğlumun oyun halısı
bana göre ennn gerekli oyuncaklardan biri;
sallanan, şıngırtılı sesler çıkaran, değişik materyallerden oluşan oyuncakların asılı olduğu, aynası, baş koyma yastığı ve canlı resnkleriyle göz alıcı bir dünyası var bu oyuncağın..ve henüz yeni yeni keşfetmeye başlayan bebeğim için çok faydalı oldu..oturmayı öğrenene kadar, yastığını başının altına koydum, uzanarak oynamaya çalıştı, ayaklarıyla sallanan oyuncakları iterek kendini eğlendirdi, bir taraftan da kaslarını kuvvetlendirdi..aynasını farkettiği zamanı görmenizi isterdim, o kadar mutluydu ki, aynadaki aksine bakıp bakıp gülüyor, kendine sesleniyordu..ama en büyük zevki, benim de onun yanına yattığım , çektiğinde aşağı doğru uzayıp, bıraktığında tır tır tır diye yukarı çıkan balıktı..tabii burada işin esprisi balığın kendi kendine yukarı çıkması değil benim, oğlumun oyun halısına onun yanına yatıp oynamamdı sanırım..
teşekkür ederiz Nihal teyzesi...
sallanan, şıngırtılı sesler çıkaran, değişik materyallerden oluşan oyuncakların asılı olduğu, aynası, baş koyma yastığı ve canlı resnkleriyle göz alıcı bir dünyası var bu oyuncağın..ve henüz yeni yeni keşfetmeye başlayan bebeğim için çok faydalı oldu..oturmayı öğrenene kadar, yastığını başının altına koydum, uzanarak oynamaya çalıştı, ayaklarıyla sallanan oyuncakları iterek kendini eğlendirdi, bir taraftan da kaslarını kuvvetlendirdi..aynasını farkettiği zamanı görmenizi isterdim, o kadar mutluydu ki, aynadaki aksine bakıp bakıp gülüyor, kendine sesleniyordu..ama en büyük zevki, benim de onun yanına yattığım , çektiğinde aşağı doğru uzayıp, bıraktığında tır tır tır diye yukarı çıkan balıktı..tabii burada işin esprisi balığın kendi kendine yukarı çıkması değil benim, oğlumun oyun halısına onun yanına yatıp oynamamdı sanırım..
teşekkür ederiz Nihal teyzesi...
SemaanneBurakbebek: Oğluşumun oyuncakları
SemaanneBurakbebek: Oğluşumun oyuncakları: oğluma çok fazla ya da gereğinden fazla oyuncak almayı düşünmüyorum, zeka ve fiziken gelişime katkıda bulunacak bir kaç gerçekten gerekli oy...
http://semaanneninblogu.blogspot.com/2011/08/oglumun-oyun-hals.html
http://semaanneninblogu.blogspot.com/2011/08/oglumun-oyun-hals.html
15 Ağustos 2011 Pazartesi
güler yüzlü meleğim
Neden bu kadar sevinçliyiz dersiniz ?
-taa salondan kendi odamıza kadar - anne desteği ile - yürüyerek geldik ve sonunda en sevdiğimiz aktivitelerden biri olan yatağımızın korkuluklarına tutunarak tek başımıza ayakta duruyoruz :) var mı ötesi ?
-taa salondan kendi odamıza kadar - anne desteği ile - yürüyerek geldik ve sonunda en sevdiğimiz aktivitelerden biri olan yatağımızın korkuluklarına tutunarak tek başımıza ayakta duruyoruz :) var mı ötesi ?
emekleme hikayeleri 1
oğlum , canım çiçeğim tam 1 ağustos günü emeklemeye başladı..ama o kadar komik emekliyor ki görmek lazım kendisini, henüz yeni edindiği bi kabiliyet olmasından dolayı geliştirmesini bekliyorum ama şu anda suyun içindeymiş de yüzüyormuş gibi, kollarını öne doğru atıp ayaklarını da çırparak ilerliyor, burada en büyük destekçisi garfield kadar şişko göbeği tabii :))
Mesela şu anda yanımda, salondaki gümüşlüğün yanında konumlandırdığım sözde gelen çiçeği gözüne kestirdi, -zaten önceki yazımda da bahsettiğim gibi çiçeklere hayran, onları seyretmek ve dokunmak çok mutlu ediyor oğlumu-ama şu anda bulunduğu yerden çiçeğin olduğu yere kadarki mesafe gözünde büyüor anladığım kadarıyla bir ki emekleme darbesinden sonra geri dönüyor..sonra yine aklına düşüyor oradaki çiçek, ve yeniden hamle yapıyor..bakalım ne zaman ona erişip yolacak :) beklemedeyim.. :))
Mesela şu anda yanımda, salondaki gümüşlüğün yanında konumlandırdığım sözde gelen çiçeği gözüne kestirdi, -zaten önceki yazımda da bahsettiğim gibi çiçeklere hayran, onları seyretmek ve dokunmak çok mutlu ediyor oğlumu-ama şu anda bulunduğu yerden çiçeğin olduğu yere kadarki mesafe gözünde büyüor anladığım kadarıyla bir ki emekleme darbesinden sonra geri dönüyor..sonra yine aklına düşüyor oradaki çiçek, ve yeniden hamle yapıyor..bakalım ne zaman ona erişip yolacak :) beklemedeyim.. :))
13 Ağustos 2011 Cumartesi
SemaanneBurakbebek: Kitap Kurdu
SemaanneBurakbebek: Kitap Kurdu: "Bu sayfada hamilelik haberimi aldıktan sonra bebek gelişimi, hamilelik, ve çocuk yetiştirme üzerine okuduğum kitapları daha sonra da an itib..."
Bu kitabı hamileyken benimle aynı dönemde hamile olan arkadaşım Elif sayesinde tanıdım ve o zaman çeşmeye tatile çıkacaktım, tatilde hemen bir D&R bulup kitabı almaya koştum, sahilde güneşlenirken başladım okumaya, ama gerçekten insana çoook şey öğretiyor bu kitap, tam bir mucize..
Bu kitabı eğer hamileyken keşfetmediyseniz bile geç kalmış sayılmazsınız, yazarın , E.A.S.Y. yöntemi diye adlandırdığı yöntem uygunlandığında gerçekten faydalı oluyor ve uygulaması aslında hiç de zor değil :)
Bu kitabı hamileyken benimle aynı dönemde hamile olan arkadaşım Elif sayesinde tanıdım ve o zaman çeşmeye tatile çıkacaktım, tatilde hemen bir D&R bulup kitabı almaya koştum, sahilde güneşlenirken başladım okumaya, ama gerçekten insana çoook şey öğretiyor bu kitap, tam bir mucize..
Bu kitabı eğer hamileyken keşfetmediyseniz bile geç kalmış sayılmazsınız, yazarın , E.A.S.Y. yöntemi diye adlandırdığı yöntem uygunlandığında gerçekten faydalı oluyor ve uygulaması aslında hiç de zor değil :)
7 Ağustos 2011 Pazar
Dalından armut ...
Merhaba,
Malumunuz Ramazan ayındayız, bu vesile ile dün akşam kayınvalidemlere iftara davetliydik, onların, şirin bir bahçeleri var, bahçelerinde de Ali Baba'nın Çiftliği misali her meyveden var..
Sevgili oğlum Ahmet Burak'ım ağaçlara, yeşilliklere, çiçeklere bayılıyor, nerede bir yeşillik görsek onu hayran hayran seyrediyor, bu sebeple, babaanne-dedenin bahçesi şu an onun için en ilginç, en etkileyici ortamlardan biri..
İftara yakındı, oğlum yemeğini yedi, anne sütünü içti, artık biraz kestirsin diye gözünün içine bakıyorum ama nafile..Dedesi bahçede gezdirmeye başladı, ağaçların yapraklarını tek tek seviyor oğlum, kendisine öğrettiğimiz gibi, ciciii yapıyor :)
Derken armut ağacının yanında durdulari dedemiz dalında bekleyen armutu oğluşa gösterdi ve "bu senin kuzuum" dedi..oğlum da onun ne olduğunu anlayabilmek için, önce dokunduuu, sonra eliyle kavradııı vee kopardı ! :))
kocaman armutu vardı artık minicik kuzumun :)
Ben tabii orda olaya müdahil olup-aman Allah'ım kendime gözlerim yaşadrı, titiz, oğlunun sağlığını düşünen, bilinçli anne modeli :P-, elinden almadan , şişe su ile armutu hafifçe yıkadım ( ne de olsa doğal , hormonsuz, organik armut canım, üstünün tozunu alsam yeter :) ) sonra oğlum her türlü nesne ile tanışma faslında nasıl davranıyorsa, derhal o fasla geçerek armutu ağzına götürdü, aman Allah'ım bu da neydi :) ne tatlı bi şeydi, yeniliyordu galiba bu tatlı nesne..
Eveet oğlum, canım çiçeğim, dalından armutunu kopardı, yavaş yavaş tepesinden tepesinden götürmeye başladı, anne olarak bana da bu anı yaşamak ve becerebildiğim kadar fotolamak düştüüü :)
Malumunuz Ramazan ayındayız, bu vesile ile dün akşam kayınvalidemlere iftara davetliydik, onların, şirin bir bahçeleri var, bahçelerinde de Ali Baba'nın Çiftliği misali her meyveden var..
Sevgili oğlum Ahmet Burak'ım ağaçlara, yeşilliklere, çiçeklere bayılıyor, nerede bir yeşillik görsek onu hayran hayran seyrediyor, bu sebeple, babaanne-dedenin bahçesi şu an onun için en ilginç, en etkileyici ortamlardan biri..
İftara yakındı, oğlum yemeğini yedi, anne sütünü içti, artık biraz kestirsin diye gözünün içine bakıyorum ama nafile..Dedesi bahçede gezdirmeye başladı, ağaçların yapraklarını tek tek seviyor oğlum, kendisine öğrettiğimiz gibi, ciciii yapıyor :)
Derken armut ağacının yanında durdulari dedemiz dalında bekleyen armutu oğluşa gösterdi ve "bu senin kuzuum" dedi..oğlum da onun ne olduğunu anlayabilmek için, önce dokunduuu, sonra eliyle kavradııı vee kopardı ! :))
kocaman armutu vardı artık minicik kuzumun :)
Ben tabii orda olaya müdahil olup-aman Allah'ım kendime gözlerim yaşadrı, titiz, oğlunun sağlığını düşünen, bilinçli anne modeli :P-, elinden almadan , şişe su ile armutu hafifçe yıkadım ( ne de olsa doğal , hormonsuz, organik armut canım, üstünün tozunu alsam yeter :) ) sonra oğlum her türlü nesne ile tanışma faslında nasıl davranıyorsa, derhal o fasla geçerek armutu ağzına götürdü, aman Allah'ım bu da neydi :) ne tatlı bi şeydi, yeniliyordu galiba bu tatlı nesne..
Eveet oğlum, canım çiçeğim, dalından armutunu kopardı, yavaş yavaş tepesinden tepesinden götürmeye başladı, anne olarak bana da bu anı yaşamak ve becerebildiğim kadar fotolamak düştüüü :)
5 Ağustos 2011 Cuma
Oğluşumun haberi :)
Bu blogu açmaya karar verdiğim de , yani an itibariyle sevgili oğlum Ahmet Burak ( evet çoğu insana garip geliyor ama iki ismini birden kullanıyorum, eğer birini kullanmayacaksam neden iki isim vereyim ki :) ) 8,5 aylık..ve ben bu hikayenin en başına gidip bir mini özet geçeyim dedim..
Evliliğimiz 1,5 yılını doldurmuştu ve ben de 31 yaşımı, malum Şubat doğumluyum ve yeni yılla birlikte derhal yeni yaşına adım atan o zavallılardanım :) artık bir bebeğimiz olsun, mutlu yuvamız neşeyle dolsun filan derken, mart ayının sonunda hamile olduğumu öğrendim..
Müjdeli haberi aldım ve hemen düşünmeye başladım eyvah, kredi borcu, 9 ay sonra doğum iznine ayrılıcam , para biriktirmeye başlamamız lazım filan gibi abuk ve de sabuk düşünceler..bankacı olunca mı böyle oluyor acaba insan ?
neyse efem, hamileliğimin ilk altı ayı oldukça zor geçti diyebilirim, kusma ve mide yanması hadisesinin dibine vurmuş bir zavallıydım o dönemler ..neyse ki geçti gitti :)
biz hep en başından beri kızımız olacak sanıyorduk- nereden öyle sanıyorduk o da ayrı bir konu ya-17 haftalık hamileyken, sevgili doktorum Mine Kaymakçı , bebeğimizin erkek olduğu müjdeli haberini bize ultrasondan an itibariyle tebliğ ettikten sonra, gözlerimiz doldu ikimizin de..ben o kadar sevindim ki, hastaneden çıktığımızda salak bir gülümseme vardı suratımda ve bebeğin cinsiyetinin ne olduğunu merak eden akraba, talukat ne varsa herkesi arayıp sevincimizi paylaştık efenim..
Sonra başladık oğlumuza isim düşünmeye, Ahmet isminde hem fikirdik de yanına ne koyacağız onu bilemiyorduk bir türlü..Ahmet ismini çok severim, bi ayrı severim..Peygamber Efendimiz(s.a.v.)e gökte melekler Ahmed diye hitap edermiş, bunu bilmek beni çok heyecanlandırıyor..bu nedenle ismi kesinlikle Ahmet olacaktı..Sevgili arkadaşım Feyza beni ziyarete geldiğinde isim konusu açıldı ve o muhteşem önerisini dile getirdi , 'Ahmet Burak koyun' dedi, 'ben bu ismi çok seviyorum :) '
Bu öneriyi ciddiye aldım ve Gökte Ahmed denilen Peygamberi(s.a.v.)Miraca taşıyan Burak çok uygun geldi bize..karar verilmişti, doğacak oğlumuzun adı artık belliydi : Ahmet Burak..
Bundan sonra hamileliğimi canım oğlum için dua ederek geçirdim hep, oğluma :'Adını aldığı Peygamberin ahlakıyla ahlaklansın, Yusuf (a.s.)'in güzelliğiyle donansın' diye dua ettim hep..bir de yeşil gözlü olsun diye ;)
ve'lhasıl sevgili oğlum 22 Kasım 2010 tarihinde bizimleydi..
Evliliğimiz 1,5 yılını doldurmuştu ve ben de 31 yaşımı, malum Şubat doğumluyum ve yeni yılla birlikte derhal yeni yaşına adım atan o zavallılardanım :) artık bir bebeğimiz olsun, mutlu yuvamız neşeyle dolsun filan derken, mart ayının sonunda hamile olduğumu öğrendim..
Müjdeli haberi aldım ve hemen düşünmeye başladım eyvah, kredi borcu, 9 ay sonra doğum iznine ayrılıcam , para biriktirmeye başlamamız lazım filan gibi abuk ve de sabuk düşünceler..bankacı olunca mı böyle oluyor acaba insan ?
neyse efem, hamileliğimin ilk altı ayı oldukça zor geçti diyebilirim, kusma ve mide yanması hadisesinin dibine vurmuş bir zavallıydım o dönemler ..neyse ki geçti gitti :)
biz hep en başından beri kızımız olacak sanıyorduk- nereden öyle sanıyorduk o da ayrı bir konu ya-17 haftalık hamileyken, sevgili doktorum Mine Kaymakçı , bebeğimizin erkek olduğu müjdeli haberini bize ultrasondan an itibariyle tebliğ ettikten sonra, gözlerimiz doldu ikimizin de..ben o kadar sevindim ki, hastaneden çıktığımızda salak bir gülümseme vardı suratımda ve bebeğin cinsiyetinin ne olduğunu merak eden akraba, talukat ne varsa herkesi arayıp sevincimizi paylaştık efenim..
Sonra başladık oğlumuza isim düşünmeye, Ahmet isminde hem fikirdik de yanına ne koyacağız onu bilemiyorduk bir türlü..Ahmet ismini çok severim, bi ayrı severim..Peygamber Efendimiz(s.a.v.)e gökte melekler Ahmed diye hitap edermiş, bunu bilmek beni çok heyecanlandırıyor..bu nedenle ismi kesinlikle Ahmet olacaktı..Sevgili arkadaşım Feyza beni ziyarete geldiğinde isim konusu açıldı ve o muhteşem önerisini dile getirdi , 'Ahmet Burak koyun' dedi, 'ben bu ismi çok seviyorum :) '
Bu öneriyi ciddiye aldım ve Gökte Ahmed denilen Peygamberi(s.a.v.)Miraca taşıyan Burak çok uygun geldi bize..karar verilmişti, doğacak oğlumuzun adı artık belliydi : Ahmet Burak..
Bundan sonra hamileliğimi canım oğlum için dua ederek geçirdim hep, oğluma :'Adını aldığı Peygamberin ahlakıyla ahlaklansın, Yusuf (a.s.)'in güzelliğiyle donansın' diye dua ettim hep..bir de yeşil gözlü olsun diye ;)
ve'lhasıl sevgili oğlum 22 Kasım 2010 tarihinde bizimleydi..
Merhabalar
Ben Sema,
Bu blogu oğlum büyürken onunla birlikte olsun, ileride oğluma güzel bir arkadaş, cici bir anı olsun diye hayata geçirmeye karar verdim..
İleride kendimi geliştirdikçe, oğlumun resimleri, birlikte yaşadıklarımız, bazı konulardaki kişisel düşüncelerimi paylaşmak gibi aktiviteler ile paylaşımlarda bulunacağım,
canım oğlum Ahmet Burak, bu sana hediyem olsun, seni çok seviyorum, iyi varsın yeşil gözlü meleğim :)
Bu blogu oğlum büyürken onunla birlikte olsun, ileride oğluma güzel bir arkadaş, cici bir anı olsun diye hayata geçirmeye karar verdim..
İleride kendimi geliştirdikçe, oğlumun resimleri, birlikte yaşadıklarımız, bazı konulardaki kişisel düşüncelerimi paylaşmak gibi aktiviteler ile paylaşımlarda bulunacağım,
canım oğlum Ahmet Burak, bu sana hediyem olsun, seni çok seviyorum, iyi varsın yeşil gözlü meleğim :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)